Sunday, December 16, 2007

Hukuka güvenilmediği yerde silahların susmamasına şaşmamak gerekiyor

http://www.haber7.com/artikel.php?artikel_id=140658

Eser Karakaş , Referans , 16 Aralık 2007


Şemdinli’de PKK meselesinde önemli bir geri adım

16 Aralık 2007



Şemdinli’de PKK meselesinde önemli bir geri adım

Pazar günü daha farklı konularda yazma alışkanlığını oturtma çabalarının bizim ülkemizde pek yerleşmesine olanak yok zira gündem o kadar yoğun ve sert ki, aktüalite dışına çıkabilmek zorlaşıyor.

Bu pazar da bilim dünyasında yaşanan öneml bir gelişmeyi, üstelik azımsanmayacak bir magazin boyutuyla yazmak isterken Şemdinli davası hepimizi esir almış durumda..

***

PKK meselesi bir kez daha çözüme çok yaklaşırken yine aksi yönde azımsanmayacak bir olumsuz gelişme devreye girmiş gibi duruyor. Yeni bir ‘eve dönüş yasası’ ya da eski yasaları daha etkin uygulama biçiminde gündeme gelen arayışların temel amacının nihai analizde tümüyle kopmuş gibi duran devlet-dağdaki kürt yurttaşlarımız güven ilişkisini restore etmeyi amaçlıyor (du).

Zaten bu karşılıklı güven ve hukukun üstünlüğü meseleleri yerli yerine oturmadan bu konuda olumlu adım atmanın imkansızlığını her aklı başında kişi kabul ediyor. Uluslarararsı konjonktürde lehimize dönen havanının içeride de desteklenmesi, güçlendirilmesi için elleri kanlı cinayetlere karışmamış gençlerin tekrar topluma kazandırılması şart. Eve dönüş yasası da bunu amaçlıyor ama daha da öte, güven ortamının restore edilmesi temel hedef.

***

Sivil mahkemede haklarında 39’ar yıl hapisleri istenen kişilerin davanın askeri mahkemeye intikali sonrası tahliye edilmiş olmalarının çok ihtiyaç duyduğumuz karşılıklı güven ortamına olumlu katkı yapacağını düşünmek bile çok zor. Şemdinli davası Türkiye’nin siyasi yapılanmasına ayna tutan bir dava. 9 Kasım 2005 günü iki kişinin öldüğü, bir kitapçının havaya uçtuğu bir davanın sanıklarının askeri mahkemede yargılanıyor olmaları zaten başlı başına bir sorun; sanıkların asker kimlikleri olabilir ama hakim karşısına çıktıkları olayın askeri bir yönünün olduğunu söylemek bir hukuk devletinde olanaksız.

Dolayısıyla meselenin çok önemli, en önemli boyutu askeri mahkemelerin varlığının garabetinin bu olayda bir kez daha ortaya çıkmış olması. Sanıklar askeri mahkemede yargılanıyorlar ama bu kurumun en tepesindeki isim, Genelkurmay Başkanı Sayın Büyükanıt ‘ben bu gençleri tanırım, iyi çocuklardır’ diyebiliyor ve biz de hala adaletin mülkün, memleketin temeli olduğuna inancımızı sürdürüyoruz.

Sayın Büyükanıt’ın ifadesine göre ‘çocuklar’ iyi çocuklar ama Savcı Ferhat Sarıkaya’nın o ölçüde muteber olmadığı kesin çünkü bırakın davadan el çektirilmesini, avukatlık dahi yapmasını engelleyecek bir ceza ile meslekten atılıyor. Türban meselesine, bir-iki öğrenci yurdunda çocukların erken saatlerde uyandırılmalarına (çok yanlış olduğuna kuşku yok) büyük tepki veren, bu doğrultuda demeçler üreten hukukçularımız ise yaklaşık tam bir mutabakatla bu karar karşısında sessiz kalmayı seçiyorlar.

***

Şemdinli sanıklarının dosyanın dönüp dolaşıp ulaştığı, ulaştırıldığı askeri mahkeme tarafından ‘delil karartma ortamı yok’ gerekçesiyle tahliye edilmeleri, davanın tutuksuz sürecek olması gözümüz gibi bakmamız gereken kimi davalara, ilkelere önemli zarar getirme potansiyelini içinde taşımaktadır.

Hukuka güvenilmediği yerde silahların susmamasına şaşmamak gerekiyor.

No comments: